Gelecekteki halimizi farklı birisiymiş gibi düşünmeye meyilliyiz. Özellikle de hayallerimiz ve hedeflerimiz söz konusu olduğunda, gelecekteki biz, bugünkü bizin yapmakta zorlandığı birçok şeyi yapabilen biri. Spora başlamak, sigarayı bırakmak, para biriktirmek, daha düzenli olmak, kilo vermek, istediğimiz işi yapmak… Hayaller ve hedefler ne olursa olsun, bir kez başarmaya niyet edip alışkanlıklarımızı kırmaya teşebbüs ettiğimizde, zihnimizde canlanan gelecek biz, hedefi pekala tutturabilecek birisi. Madem öyle, neden hayallerimizi hedeflere dönüştürmekte zorlanmasak bile, o hedefleri tamamına erdirmekte zorlanıyoruz?
Bana öyle geliyor ki, hepimiz kendimiz hakkında fazlasıyla iyimseriz! Bu, elbette kötü bir şey değil. Ama tam da bu iyimserlik yüzünden, alışkanlıkları kırmanın ne kadar zor olduğunu, yeni rutinler oluşturmanın gerektirdiği irade gücü ve azmi görmezden geliyor veya azımsıyoruz. Dolayısıyla, bugüne kadar hangi engellere takılmaya meylettiğimizi şöyle detaylıca masaya yatırmadan ve her biri için alternatif çözüm yolları oluşturmadan giriştiğimiz her yeni plan, çoğunlukla yarıda kalıyor.
Bu yaz kendimize dair değiştirmek istediğimiz bir şeyler varsa, bu kez önce bugüne dek neden başaramamış olduğumuzu düşünerek başlayalım işe. Çünkü yeni doğrularımızı ancak bu şekilde bulabiliriz. Bilirkişilerden bir gelecek ödünç alarak değil. Kendi eskimize, yeni gözlerle bakarak.
Ege