Derdimiz şişkinlik. Ama dermanımız ne aç karna içilen limonlu su, ne de karabuğday salatası. Bu yazıda bahsi geçen şişkinliğin, gerginliğin ve stresin dermanı başka türden bir diyet. Hem kendi içimizi hem de başkalarının içini şişiren her türden şikayetimizi nadasa bırakma diyeti. İsterseniz 1 gün, deneyip memnun kalırsanız birkaç hafta.

Belki farkındayız belki değiliz, ama çoğunlukla şikayeti seven bir milletiz. Nasılsın diye sorulduğunda sadece yolunda giden işlerden, heyecan veren gelişmelerden, çoluk-çocuğun sevindiren tavırlarından veya hayatımızdaki insanların bize iyi gelen taraflarından bahsedenimiz çok az. Kendini maddi-manevi en bir sıkıntısız bulanımız bile, fırsat verildi mi trafikten, kalabalıktan, pislikten veya kabalıktan şikayet etmeyi medeni insanın kaçınılmaz sohbet konusu olarak görebiliyor. Hani biz iyiyiz de etraf kötü.

Farklı bir senaryo deneyelim mi? Bugün karşılaşacağınız ve uzun ya da kısa sohbet edeceğiniz herkesle nasıl konuştuğunuza, nelerden bahsettiğinize dikkat edin. Karşınızdaki kişi nelerden şikayet ediyor? Siz nasıl cevap vermeye meyillisiniz? Şikayeti desteklemek otomatik bir refleks mi olmuş? İşte buna son derece sıradan bir örnek:

-Ay havalar leş gibi sıcak!

-Hiç sorma, ben de çok bunalıyorum. Dün başıma güneş geçiyordu nerdeyse.

35 derece ve %75 nemin acısını sevdiklerimizle paylaşmakta ne kötülük var denebilir. Elbette bir kötülük yok! Bugüne kadar bu paylaşımlarla yaşadıysak bundan sona da devam edebiliriz. Her diyet gibi şikayet diyeti de ancak sürdürebilenler ve faydasını görenler için anlamlı. Hatta zihnini farklı bağlantılar kurma konusunda esnetmek isteyenler için, bir süre sonra adeta bir oyun, bir bulmaca. Daha yakından bakalım:

-Ay havalar leş gibi sıcak!

-Harika bir limonata tarifi buldum, inanılmaz ferahlatıyor. Denemek ister misin? (çözüm önerisi)

-Ay havalar leş gibi sıcak!

-Tatil var mı yakınlarda? Şöyle yakın, daha serin bir yerlere mi kaçsan acaba? (negatif konuyla bağlantılı pozitif konu bulmaca)

-Ay havalar leş gibi sıcak!

-Neyse ki yaz 2 ay! Eylül’den sonra hafifliyor. (umut ve teselli)

-Ay havalar leş gibi sıcak!

-(Gülümsemeli sessiz tepki) Asıl senin şu arkadaş düğünü ne zamandı yaa? Yine o kırmızı elbiseni giyip yakacak mısın ortamları?! (gündem kaydırmaca)

Şikayet diyetinin yegane kuralı farkında olmak. Bize söyleneni gerçekten dinlemek, ağzımızdan çıkanı gerçekten duymak.

Sıfır şikayet zor hedef. Ama şikayeti %50 azaltsak bile hafiflik ve memnuniyet seviyemizde %100 artış garanti. Bence denemeye değer.

Ege