Aşkla ilişkiniz nasıl? Aşık olduğunda çenesi düşüp herkese neşe saçanlardan mısınız, yoksa hayallerinde kaybolup dünyayla bağlantısını kesenlerden mi? Aşk büyük, derin, önemli bir duygu mu sizin için, yoksa hafif, oyuncaklı, gelip geçici bir heyecan hali mi? Daha çok bedensel bir süreç mi, zihinsel mi, ruhsal mı?
Psikolojik, sanatsal ve edebi çağrışımların zenginliği bir yana, nedense konu aşk olduğunda benim aklıma gelen ilk kavram asimetrik enformasyon. İktisat terimlerinin aşkla ne ilgisi var diye düşünebilir, ve hatta bir kalbim olup olmadığından şüpheye düşebilirsiniz. Ama durun, açıklayabilirim!
Bilgi asimetrisi, kabaca, taraflardan birinin diğerine göre daha fazla bilgi sahibi olduğu ve bu bilgiyi seçici bir şekilde kullandığı durumlardaki alım-satım kararlarıyla ilgileniyor. Peki her iki tarafın kendisi hakkında daha fazla bilgi sahibi olup bir yandan da karşı tarafa kendini beğendirmeye çalıştığı, duygularını seçtiği sınırlar dahilinde açtığı ve bu süreci (hiçbir ticari kaygısı olmadığı halde) doğal olarak kendi perspektifinden gördüğü aşk ilişkisinin özünde asimetri yoksa ne var?
Bir arkadaşım, hoşlandığı adama duygularını fena halde ‘çaktırdığını’ düşünürken, kendisi de arkadaşımdan hoşlanan adamın bu çaktırma anıyla ilgili olarak ona ‘ne kadar soğukkanlı duruyordun’ demesini ele alalım mesela. Bir taraftan duygularımızı kaçınılmaz olarak bireysel bir bakış açısıyla değerlendiriyoruz. Diğer taraftan da belki birbirimize çekilmemizin sebebidir asimetriler. Her biri kendi içinde kaotik bir evren olan ademoğullarının ve havvakızlarının, kısacık anlarda da olsa, birbiriyle bir yanlış anlaşılmada uyumlanması. Buradan bakınca her ilişki imkansızın imkan bulması, kendi çapında bir mucize.
Şu yazıdaki aşk hikayelerini okuduğumda içimde beliren kocaman gülümsemeyi uzun süre yanımda taşıdım. Asimetriler meselesini de sanırım bu yüzden hatırladım. Her biri 13 kelimeden oluşan bu kısacık hikayelerin diğer kahramanını merak ettiğimden. Sizce onların 13 kelimesi neler anlatırdı? Muhtemelen bambaşka şeyleri. Ama bana öyle geliyor ki her aşk tam da bu yüzden sihirli. Başka sokakları seçtiğimiz halde, mucizevi bir şekilde, aynı meydana çıktığımız için.
Ege