Geçenlerde, uzun zamandır gitmek istediğim Kuzguncuk’taki nefis kitapçı Nail Kitabevi’nde birkaç saatimi geçirdim. İstediğim her şey oradaydı. Kitaplar, sessizlik, defterim, kalemim ve yastıklarla donatılmış okuma köşeleri. Yeri bende her zaman ayrı olan Shakespeare & Company’nin hissettirdiklerine çok yakındı duygularım. Kısacası çok mutluydum.
Karşımda bir çift. Ayaklarını birbirine doğru uzatmış kitap okuyorlar, arada yorumlarını paylaşıp. Onları bazen duyuyor bazense Ayfer Tunç sayesinde girdiğim o dünyadan başka hiçbir şey duymuyorum. Bir süre sonra gidiyorlar. Yalnız kalıyorum. Keyfim hala çok yerinde. Yaklaşık yarım saat sonra iki genç kız geliyor. Gülümseyerek içeri giriyorlar. Üzerlerinde mantolar, atkılar, bereler. Tek tek hepsini çıkarıp kitaplara bakmaya başlıyorlar. “Burada yaşarım ben.” Tanıdık bir cümle. Bazen sonuna kadar inanıp bazense içten içe alaycı bir gülümsemeyle karşılık verdiğim. Bu defa inanıyorum. Hatta ne güzel diyorum.
Her ikisi de ayakta kitaplara göz atıp –sanırım yalnızca kapaklarına- birer tane seçiyorlar ve tam okumak için kendilerine yer belirleyeceklerini sanarken “Beni böyle çek”, “bir de böyle çek”ler havada uçuşmaya başlıyor. “Bakmıyormuş gibi çek.” “Kitabı okuyormuş gibi çek.” -Mış gibi. Uzun uğraşlar sonucu her ikisi de –sanırım- tatmin oldukları (güzel çıktıkları) fotoğrafa ulaşmış olacak ki sessizlik başlıyor. Neyse diyorum içimden sıra kitabı gerçekten okumaya geldi. Başımı bir kaldırıyorum, giyiniyorlar. Bu kadardı. Fotoğraflar çekildiğine; muhtemelen içinde kitap ve kitap sevgisi geçen kelimelerle “hashtag”ler yazıldığına göre ne anlamı vardı orda zaman tüketmenin?
Ah diyorum yine mi? Kitabı sevmek gibi kocaman bir mutluluk dururken, kitabı sevmeyi sevme şaşkınlığı neden!
Ve belki de en kötüsü ne zaman göçüp gideceğinizi bilmediğiniz bu dünyada kendi hayatınızı yaşayabilmek varken bir başkasınınkini yaşama çabası neden?
Kendinize karşı dürüst olduğunuzda tadacağınız özgürlük hissini daha fazla ertelemeyin. Bırakın o kitapları sevenler okusun. Siz de gerçekten yapmayı sevdiğiniz bir şey bulun kendinize. -Mış gibi yapmadığınızda hayatın şimdiye dek sizden esirgediklerini cömertçe paylaştığını göreceksiniz.
Begüm