Hayatta kaçınılmaz olarak başımıza gelen kriz veya değişim dönemlerinde ilk refleksimiz genellikle sorunlara odaklanmak ve çözüm arayışına girmek oluyor. Oysa bu esnada kuşkusuz birçok şey de yolunda gidiyor, iyi gidiyor. Peki ama nasıl oluyor da iyi gidiyor? Çoğu kez üzerinde durmuyoruz, veya bu durumu doğal kabul ediyoruz. Halbuki iyi işleyen şeylerin nasıl ve neden iyi işlediğine daha yakından bakmak, bize kötü giden süreçleri düzeltmek için hazır ve net örnekler sunuyor.
Hayatımızın birçok alanını gayet iyi kotardığımız halde, belli bir alanda tökezliyorsak, aslında sandığımız kadar kötü durumda değiliz. Ama muhtemelen birtakım yeteneklerimizi sadece sınırlı bir alanda kullanmayı seçiyoruz. Belki en büyük enerjimizi sadece belli konulara odaklıyoruz. Belki de ta çocukluğumuzda zihnimize kazınan güçlü bir inancı, artık bize engel olduğu halde bırakmaya yanaşmıyoruz. Kendimize nerelerde çelme taktığımızı net bir şekilde göremiyor olabiliriz. O zaman nerelerde sağlam adımlar attığımıza bakmayı deneyelim. Nelere karşı doğal bir ilgimiz, gözümüz, yeteneğimiz var? Hangi konularda şefkatliyiz, sabırlıyız, hoşgörülüyüz? Başkaları için son derece zor olabilen, oysa bize çocuk oyuncağı gibi gelen şeyler neler? Neleri doğru yapıyoruz? Hayatımızda iyi giden şeylerin iyi gitmesindeki payımız ne?
Bu sorulara vereceğimiz cevapların amacı sadece şükran duygumuzu geliştirmek veya kendi sırtımızı sıvazlamak değil, sorun çözme yeteneğimizi farklı bir boyuta taşımak. Çünkü dikkatimizin yönünü değiştirdiğimizde, yaratıcılığımızı daha geniş bir kapasiteyle kullanmak da mümkün olacak.
Ege