Dünyayı Değiştirmek


Albert Einstein, içinde bulunduğumuz dünyanın, düşünce şeklimizin bir ürünü olduğunu ve eğer dünyayı değiştirmek istiyorsak düşünce şeklimizi değiştirmemiz gerektiğini söyler. Ama bunu nasıl yapacağımızı söylemez. Burada fikirlerini daha önce de konuk ettiğim Adam Robinson ise bu iddiayı şu şekilde geliştiriyor: ‘Birinin düşünce şeklini değiştirmek istiyorsanız iki seçeneğiniz var: Ya kişinin sorduğu soruları değiştireceksiniz, ya da ona daha ilham verici cevaplar bulacaksınız.’

İnsanlık olarak ikisinde de daha gidecek çok yolumuz var gibi görünüyor. Çünkü bir değişim yöntemi olarak savaşlar, gözdağı vermeler, duygu sömürüsü, tehdit, suçlama, utandırma ve çok çeşitli gündelik dramalar hala devam ediyor. Oysa taraflardan biri kazandığı diğeri ise kaybettiği sürece düşüncelerimizi yapıcı bir şekilde değiştirmek pek de mümkün olmuyor. Yaralar derinleşiyor, öfke çoğalıyor, mutsuzluk pekişiyor.

Ama hadi düşünce şeklimizi değiştirmeyi deneyelim. Çünkü dünyanın genelindeki sorunlara baktığımızda, yapabileceklerimizin çapını da küçümsemeye başlıyoruz gibi geliyor bana. Bugün karşılaştığımız herhangi birinin sorularına dikkat edebilir miyiz? En basitinden en karmaşığına. Hayatı nasıl gördüğünü anlamaya çalışabilir miyiz?

Bugün karşılaştığımız herhangi birinin düşünce şeklini olumlu ve yapıcı yönde değiştirmeyi deneyebilir miyiz? Suçlayarak, ezerek, kurban rolünü paylaşarak veya öğreterek değil. O kişinin daha farklı bir soru sormasına aracılık ederek ya da ona ilham verici bir cevap bularak. Belki sandığımız kadar kolay değildir.

Belki sandığımız kadar zor değildir.

Ege

 

Görsel

Comments are closed.