Bir şeyleri hayata geçirmek için küçük de olsa bir adım atmanın ne denli kıymetli olduğundan bugüne dek çokça bahsetmişizdir. Bu noktada pek iyi bildiğimiz “Başlamak bitirmenin yarısıdır.” sözüne bu defa bir olumsuzluk eki koymak istiyorum. Başlangıç sihirinin istikrarsızlığa kurban gittiğine tanık olduklarımız adına.
Yarıda bıraktığımız projeler, sonuna varamadığımız kitaplar, devamını getiremediğimiz temizlikler, hep heves, merak, motivasyon yok olup gittiğinde başımıza gelenler. Yeterince ilgi çekici bulmadığında bir kitabı yarıda bırakmayı pekala faydalı bulan biri olarak, sözüm tabii ki devam ettirmek istediklerimize. Zamana, havaya, suya, ruh haline -sayısız bahaneye- yenik düşerek yarıda bıraktıklarımıza.
Bugün bir düşünelim istiyorum, neleri bitirsek güzel olurdu? En basitinden en büyüğüne dökelim hepsini bir kağıda. Ne durdurmuştu bizi, hatırlamaya çalışalım. Kendimizi tanımak, tekrar durmamak adına. Heyecanımızın saklı durduklarına bir şans verelim yeniden. Ne demişler, başlamak bitirmenin yarısıdır!
Begüm
Görsel: American Commissioners of the Preliminary Peace Agreement with Great Britain, Benjamin West