Kadınlar Arasında


Geçenlerde “Birtakım hırsızlıklar” başlıklı bir e-posta aldık, “Birileri sizin fikirlerinizi kendi fikriymiş gibi paylaşıyor.” haberini veriyordu. E-postayı yazan kişi, tıpkı akademisyenlerin öğrencilerinin intihalini yakalamak için başvurdukları yolla, bahsi geçen metni google’a yazmış ve benim yazıma ulaşarak bu durumu belgelemişti. Gönderilen instagram link’ini açtığımda “İyi Gelmeyen İnsanlar Meselesi” yazımın büyük bir bölümünün (başlık dahil) o post’ta yer aldığını gördüm. İşin ironik tarafı hesap sahibinin “kendisinden direktifler” adı altında -gayet tabii bana ve sitemize herhangi bir kredi vermeden- paylaştığı cümlelerim, kadınların birbirine köstek değil destek olmasının ne denli önemli olduğunun altını çizmek için kullanılmıştı.

Yıllar önce gayet iyi bilinen bir moda dergisi yazarının, kelimelerimi yine kendininmiş gibi kullanması aklıma geldi. Onu arayıp ismimi söylediğimde henüz derdimi anlatmama bile gerek kalmadan benden özür dilemişti.

Sahi bazılarımız niye sınıfta kalıyor bu kredi verme konusunda? Madem adeta biz söylemişçesine yakın hissediyoruz bir başkasının fikirlerini, neden benzer bakış açılarına sahip olmanın keyfini yaşamıyoruz?

Geçen hafta çok sevdiğim ve parçası olduğumuz sektör için güç birliği yaptığım arkadaşlarımdan biri olan Aslı (Özbek) Madonna’nın şu konuşmasını gönderdi. Onun için o güçlü kadın dostlardan biri olduğumu ekleyerek. Gözlerim dolarak izlerken aynı hisleri onun için ve hayatımda yer alan daha birçok ilham verici kadın için duymanın muazzam mutluluğunu yaşadım.

Darısı kapalı kapılar ardında birilerinin kelimeleri ve fikirlerini çalanların başına.

Begüm

P.S: Bu vesileyle, tam da bugün, iyi ki doğdun güzel Aslı!

 

 

Comments are closed.